Göz muayenesinde görme düzeyi ve gözlük muayenesi değerlendirmesi, gözün tüm yapılarının ve fonksiyonlarının sağlıklı olup olmadığı değerlendirilir. Böylece gözdeki en ufak bir problemin, en erken dönemde saptanması ve tedavisi sağlanır.
Gözlerimizin ön kısmında, göz kapakları, kornea, lens ve üvea bölümleri, arka kısmında ise retina tabakası ve görme siniri gibi gözün çok farklı bölgeleri ve bu dokuların çok farklı hastalıkları söz konusudur.
Göz hastalıklarının tanısında ve tedavinin planlanmasında ayrıntılı göz muayenesinin yanısıra çeşitli test ve özel cihazlar kullanmaktayız. Kullandığımız her bir test ve cihaz, görme değerlendirmesi ve göz sağlığınızın farklı bir yönünü değerlendirmektedir.
Gözlerimiz, en önemli duyu organlarımızın başında gelmektedir. Vücudumuzun dünyaya açılan penceresi olan gözlerimizin sağlığına ve bakımına önem vermemiz ve düzenli göz muayenesi yapılması çok önemlidir.
Göz muayenesi ücreti, gözün anatomik yapılarının kapaklardan başlayarak konjonktiva, kornea, lens, üvea, retina ve görme sinirinin ve görme yollarının değerlendirildiği, aynı zamanda görme düzeyinin ve gözlük ihtiyacının ölçüldüğü bir ayrıntılı bir muayeneye göre değişmektedir.
Genel göz muayenesinde herhangi bir göz sorununun olup olmadığı ve bir sorun varsa bu sorunun ne olduğu en erken dönemde saptanır. Göz probleminin en erken dönemde saptanması, problemin en erken dönemde tedavisini sağlar.
Herhangi bir göz probleminiz olmasa da, gözlerinizi düzenli olarak muayene ettirmek sağlıklı bir yaşam için son derece önemlidir. Göz muayenesinde genel sağlığınızla ilgili ipuçları verir. Kapsamlı göz muayenesinin yapılması diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları, metabolik bozukluklar, Alzheimer, Parkinson, beyin tümörü gibi birçok hastalığın erken tanısını sağlayabilir.
Son yapılan çalışmalarda retina damar yapısının incelenmesinin kişinin kalp krizi ve inme (felç) riskini de gösterebileceğide saptanmıştır. Bu nedenle gözlük kullanan veya kullanmayan kişilerin herhangi bir şikayeti olmasa bile yılda bir kez göz muayenesi yaptırması önerilir.
Düzenli göz muayenesiyle göz problemleri erken dönemde tespit edilerek, daha erken ve daha etkin biçimde tedavi edilir, gerekli koruyucu önlemler alınır.
Ayrıca göz muayenesi genel sağlığınız hakkında yararlı bilgiler sağlar. Örneğin gözdibi muayenesiyle hipertansiyon veya diyabet (şeker hastalığı) gibi hastalıkların tanısı konulabilir. Aynı şekilde göz muayenesiyle romatizmal hastalıklar, guatr ve pek çok hastalığın gözdeki belirtileri saptanabilir ve bu belirtiler hastalığın tanısı için yol gösterir.
Göz muayenesi yaklaşık olarak 20-30 dakika sürer.
Bu aşamalardan sonra gözdeki probleme yönelik muayene ve tetkikler yapılır.
1. Kuru göz tanısı için
2. Keratokonus, korneada yüksek astigmatizma veya kornea dikleşmesi düşünülürse kornea topografisi ve kornea kalınlığı.
3. Glokom tanısında OCT ile görme siniri ölçümleri, kornea kalınlığı, ön kamara açısı ölçümü ve görme alanı testi.
4. Retina problemleri düşünülürse indirekt oftalmoskopi, OCT, göz anjiyografisi ve göz ultrasonu.
5. Bebeklerde kırma kusuru muayenesi için özel ölçüm cihazlarının kullanımı.
6. Kayma (şaşılık) düşünülürse göz haraketleri ve şaşılık testleri.
Görme keskinliği testi ne kadar iyi görebildiğinizi ölçer. Görme keskinliği testinde uzak görme kapasiteniz karşınıza yerleştirilen okuma eşeli kullanılarak giderek küçülen harf, rakam veya şekillerden oluşan testlerle her iki göz için ayrı, ayrı ve birlikte ölçülür.
Bu sayede hastanın belli bir mesafeden (yaklaşık 5 metre) uzağı ne kadar görebildiğini anlarız.
Eğer hastamız gözlüksüz olarak uzaktan harflerin hepsini okuyamıyorsa o zaman gözlük camları deneyerek gözlükle okuyup okuyamadığını anlamak için ikinci aşama olarak gözlük muayenesine geçeriz.
Öncelikle otorefraktometre (bilgisayarlı göz muayenesi) cihazı ile gözdeki kırma kusuru ölçülür ve gözde miyop, astigmat, hipermetrop olup olmadığı tespit edilir.
Otorefraktometre adını verdiğimiz bilgisayarlı göz muayene cihazı çoğu hastada miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kusurların değerlerini yaklaşık olarak saptar. Ancak bu ölçülen değerler sübjektif muayene ile değerlendirilerek hastanın en iyi görebildiği gözlük camları verilir.
Gözlük muayenesinde gözünüzün önüne foropter adı verilen içinde düzeltici lenslerin olduğu bir cihaz yerleştirilir ve her iki gözün görmesi ayrı ayrı ölçülür, düzeltici lensler kullanılarak görme maksimuma çıkarılır. Herhangi bir göz kırma kusuru varsa en uygun gözlük numarası tespiti yapılır. Bu muayene sırasında göz doktoru çeşitli numaralardaki gözlük camları deneyerek hastanın en iyi görebildiği camları seçmesini sağlar.
Bu aşamada görmeyi düzeltmek için gerekiyorsa gözlük veya kontakt lens verilir.
Hastanın gözünde kornea problemi, katarakt, glokom, retina hastalıkları gibi bir hastalık söz konusuysa hasta gözlükle de göremeyebilir. Gözlük sadece görüntüyü retina tabakasına odaklamaya yarar, kırma kusurlarını düzeltir.
Hastaların 45 yaşından itibaren yakın görmesi de bozuk olacağından yakın görme muayenesi de yapılır. Uzak gözlük numaralarına ilave camlar eklenerek genellikle 35-40 cm okuma mesafesinden en iyi görebildiği yakın gözlük numaraları verilir. Gerekiyorsa yakın gözlük, uzak ve yakın gözlük birlikte veya uzak ve yakın birlikte kontakt lens verilir.
Görme muayenesi özellikle çocukluk döneminde çok önemlidir. Düzenli aralıklarla çocuklarda göz kontrolleri ve görme muayeneleri yapılmalıdır. Çocuklarda göz kırma kusuru ölçümü çoğu zaman uzaktan fotoğraf çekimine benzer şekilde ölçüm alabilen cihazlarla kolaylıkla yapılabilmektedir.
Çocukların göz muayenelerinde gözlerin uyum yapma yeteneğinin geçici olarak baskılanması amacıyla gözlere bir damla damlatılarak damlalı ölçüm yapılması gerekebilir. Kullanılan damlalar görmede geçici bulanıklığa neden olmaktadır. Bu dönemde düzenli göz muayenesiyle göz kırma kusurları tespit edilir, göz tembelliğine bağlı görme kayıplarının önüne geçilebilir.
Göz kapaklarının şekli, hareketi, kapanma özelliklikleri, renk farklılıkları, kızarıklık, kabarıklık, şişlik, ağrı veya herhangi bir kitle olup olmadığı değerlendirilir. Ayrıca göz kapaklarındaki kirpik kenarındaki gözyaşı bezlerinin durumu değerlendirilir.
Biomikroskopik Muayene göz muayenesinin en önemli kısımlarından birisidir.
Biomikroskopik muayene ile kapaklar, konjonktiva, göz yüzeyi, konjonltiva dokusu, kornea, iris, ön kamara açısı iris, lens dokuları 25 kata kadar büyütülerek detaylı bir şekilde incelenir. Biomikroskopla detaylı göz muayenesi yapılarak gözün en önemli hastalıklarının çoğunun tanısı hemen konabilir.
Örneğin göz kuruluğu, göz allerjisi, göz yüzeyi hasarı, keratit, üveit, katarakt, glokom, retina, optik sinir ve daha birçok hastalığın tanısı biyomikroskop muayenesi ile konulur. Biomikroskopla göz yüzeyi boyanması, meibografi adı verilen kirpik dibi gözyaşı bezlerinin görüntülenmesi gibi testlerle kuru göz hastalığının detaylı incelenmesi, göz tansiyon ölçümü, ve özel mercekler yardımı ile retina ve görme siniri muayenesi yapılır.
Göz tansiyonu ölçümü özellikle 40 yaş üstü kişilerde çok önemlidir. Glokom (göz tansiyonu) hastalığının erken tanısında ve tedavisinin takibinde çok önemlidir. Göz tansiyonu ölçümü en sık göz mikroskobuna takılan özel bir cihazla (applanasyon tonometresi) veya temiz hava üfleyen “air puff tonometre” adı verilen ve göze dokunmadan ölçüm yapan özel otomatik bir cihaz yardımıyla ölçülür. Göze hava üfleyerek ölçüm yapılan cihaz pratik olup, tarama amaçlı çok yararlıdır. Biyomikroskopta mavi ışık filtresiyle göz doktorunun yaptığı “applanasyon tonometresi” ile göz tansiyonu ölçümü ise en güvenilir yöntemdir. Glokom yani göz tansiyonu hastalarında ise bu yöntem tercih edilmelidir.
Göz kaslarının muayenesi, şaşılık, çift görme muayeneleri yapılır ve göz kaslarının birlikte düzgün haraket edip etmedikleri değerlendirilir.
Retina gözün küresinin içini kaplayan ve görme hücrelerinden oluşan ağ tabakasıdır. Retinaya ve onun merkezi olan görme noktasına (sarı nokta) odaklanan görüntü, buradaki hücrelerce algılanarak, görüntünün görme siniri yoluyla beynimize iletilmesini sağlar, bu şekilde görmemiz sağlanır.
Retina, üveit ve optik sinir hastalıklarının erken tanısında gözdibi muayenesi çok önemlidir.Retina muayenesinde göz doktorunuz gözün arkasındaki retina, retina damarları ve sarı noktanızı değerlendirir. Bu muayene çeşitli şekillerde yapılabilir. Özel mercekler yardımıyla biomikroskopta bakılarak merkezi alan görülebilir. Çevre bölümlerinin daha detaylı görülebilmesi için göz bebeğinin damlalarla büyütülmesi gerekebilir. Göz bebeği damlalarla büyütüldüğünde ışıktan rahatsız olma ve yakını görememe normaldir. Damla damlatıldıktan birkaç saat sonra normale döner.
Bazı özel durumlarda göze özel mercekler takılarak çevre retina daha detaylı incelenebilir. İndirekt oftalmoskop dediğimiz bir yöntemle biomikroskop yardımı olmaksızın detaylı retina muayenesi yapılabilir.
Sarı nokta ve retina muayenesinde OCT (göz tomografisi) cihazı ile muayene çok önemlidir. Bu cihaz üç boyutlu görüntüleme sağlar. Göz dibi muayenesi sırasında göremediğimiz detayda alt retina tabakalarının detaylı incelenmesini, kalınlığını ve sarı nokta hastalıkları ve görme noktası ödeminin tanısının konmasını sağlar. Günümüzde OCT muayenesi çoğu hastada muayenenin önemli bir parçasıdır.
Kliniğimizde göz muayenesi sırasında gereken her hastaya retina değerlendirmesi için son teknoloji OCT cihazı kullanarak OCT testi yapmaktayız. OCT incelemesi göz bebeği büyütülmeden de yapılabilir. Işık dalgaları ile çalışan bir cihaz olup herhangi bir şekilde radyasyon içermez.
OCT cihazı retina muayenesinde, sarı nokta hastalıklarına ek olarak, üveite bağlı ödem, retina damar tıkanıkları, retina çekintileri, santral seröz retinopati, retina şeker hastalığına bağlı ödem ve kanamalar gibi hastalıkların tanısının konmasında ve takibinde çok önemlidir.
Özel mercekler yardımıyla biomikroskopla görme siniri muayenesi yapılır. Bu muayene ile görme siniri iltihapları, görme siniri yapısal değişimleri, glokom hasarları, beyin sıvısı basınç artışı ve beyin tümörlerinin tanısı konulabilir. OCT cihazı ile görüntülemesi ile gözde göz tansiyonu (glokom) hastalığının tanısı ve takibi, görme siniri iltihabı ve ödeminin ve hatta Alzheimer hastalığının tanısını koymak mümkün olmaktadır.
Kliniğimizde göz muayenesi sırasında gereken her hastaya görme siniri değerlendirmesi için için son teknoloji OCT cihazı kullanarak OCT testi yapmaktayız. Özellikle glokom hastalığının tanısında ve takibinde OCTcihazıyla yapılan incelemeler çok önem taşımaktadır.
sonraki aşama olan soruna yönelik özel muayene yöntemleri ve testlere geçmektir.
Görme muayenesinde hasta gözlük muayenesi ile daha iyi göremiyorsa ve biomikroskopla yapılan muayenede katarakt olduğu saptanmışsa, özel cihazlarla çeşitli ölçümler yapılır. Bunlar göz yüzeyi tomografisi, göz yüzeyi wavefront değerlendirmesi, göz kuruluğu testleri retina ve optik sinir OCT incelemesi ve optik biometri cihazıyla göz içi mercek numara ve astigmat ölçümü ve gözünüze hangi merceğin uygun olduğunu inceleyen testler özel cihazlaria yapılır. Göz bebeği büyütülerek kataraktın ve bağlarının yapısı, retina muayenesi yapılır.
Katarakt görmeyi belirgin biçimde etkiliyorsa ve ameliyat yapılması gerekiyorsa hastayla ameliyat detayları ve göz yapısına ve hastanın isteklerine ve yaşamına hangi merceğin uygun olacağı konuşulur ve ameliyat planlamasına geçilir.
Trifokal (uzak, orta ve yakın odaklı) göz içi lensler bahsedilen bahsedilen tüm bu muayenelerinde herhangi bir problem saptanmayan, sarı nokta, şeker hastalığı gibi önemli hastalıkları olmayan hastalarda hastanın da bu yönde bir arzusu varsa önerilmektedir.
Katarakt ameliyatı sonrası uzak ve orta mesafede net görüş sağlayan yeni nesil genişletilmiş odaklı (EDOF) göz içi lensler ise özellikle gözü trifokal lens için uygun olmayan sarı nokta hastalığı, glokom, üveit veya diyabeti olan kişilerde, lense bağlı yansımalardan çekinen ama premium göz içi lens arzu eden hastalarda ve gece yoğun araba kullanan ve daha önceden lazer ameliyatı geçiren hastalarda tercih edilmektedir.
Genişletilmiş odaklı EDOF göz içi lensleri özelikle uzak görüş netliği önemli olan ve bilgisayar kullanımı yoğun olan kişilere önermekteyiz. Ancak bu hastalar, EDOF lenslerde yakın görüş trifokal lenslere göre daha zayıf olduğu için yakın okumada bir gözlüğe ihtiyac duyulabilir.
Hastanın kuru göz şikayetleri varsa veya bimikroskop muayenesi sırasında göz doktoru tarafından saptanmışsa, gözyaşının ve göz yüzeyinin ayrıntılı değerlendirilmesi çok önemlidir.
Göz kuruluğu muayenesinde meibom bezlerinin tıkalı olup olmadığı, kirpik dibi iltihabının varlığı (ön blefarit),göz yüzeyinin özel boyalarla boyanması, kornea ve konjonktivadaki çiziklerin saptanması, göz yüzeyini örten ve konjonktiva adı verilen zar yapının gevşekliğin olup olmadığı değerlendirilir.
Daha sonra gözyaşı miktarını ölçmek için Schirmer testi adı verilen gözyaşı miktarı ölçümleri yapılır. Meibom bez yapısındaki kayıplar ve tıkanıklıkları değerlendirmek amacıyla “meibografi “adı verilen incelenme yapılır, Bu inceleme sonucuna göre hastanın IPL ve/ veya Lipiflow tedavilerinden yarar görüp görmeyeceğine karar verilir. Bu test tedavi sonrası hastanın yarar görüp görmediğini de gösterir.
Gözyaşı sağlığını ve lipit tabakanın durumunu değerlendirmek amacıyla kornea yüzey haritası ölçümü yapan “topografi” cihazlarındaki bir program kullanılarak gözyaşı kırılma zaman ölçülür. Bu test kuru göz tanısında ve tedavinin takibinde çok önemlidir.
Gözyaşı osmolaritesi adı verilen test ise gözyaşı yoğunluğunu ölçer. Tanı ve tedavi takibinde kullanılır. Ayrıntılı göz muayenesinin ve göz kuruluğu testlerinin sonuçlarına göre hastaya en uygun kve tedavide en yarar sağlayacak şekilde kuru göz tedavi planı yapılır.
Keratokonuslu hastaların göz muayenesinde bazı özellikler vardır. Genellikle gözlük muayenesinde gözde yüksek miyop astigmatizma, gözlükle görmenin artmaması, kornea yüzey kırıcılığında dikleşme mevcuttur. Bu hastalarda biomikroskop muayenesinde kornea dikleşmesine bağlı kornea tabakasında çizgilenme ve leke oluşumu ve gözde allerji belirtilerinin olup olmadığına bakılmalıdır.
Kornea yüzey haritasında korneada dikleşmenin saptanması hastalığın erken tanısında ve takibinde çok önemlidir. Hastada en ufak bir keratokonus şüphesi varsa mutlaka kornea topografisi yapılmalıdır. Bu hastalarda ayrıca kornea kalınlığında incelme olup olmadığı anlamak için kornea kalınlığı pakimetri cihazıyla veya topografiyle ölçülmelidir.
Keratokonus hastalarında kornea OCT tomografik ölçümleri keratokonusda kroslink ışın tedavisinin etkinliğini değerlendirmede çok önemlidir.
Üveitli hastada göz muayenesinde standart göz muayenesine ilave olarak ön kısımda ve arka boşluk (vitreus) taki hücre değerlendirmesi yapılır, göz tansiyonu ölçülür, gözbebeği büyütülerek ayrıntılı retina, optik sinir, retina damarları ve çevre dokular mauyene edilir. göme siniri OCT göz tomografisi ile görme siniri değerlendirmesi, göz damarlarından sızıntıyı değerlendirmek için göz anjiosu denilen florescein ve indosiyanin anjiografi incelemeleri yapılır.
Üveitin tipiyle ilişkili olarak göz ön sıvısndan ve vitreus sıvısından incelemeler gerekebilir. Ayrıca kan testleri, görüntüleme radyolojik testler, MR gerekebilir. Göz doktoru altta yatan sistemik bir hastalıktan şüphelenirse sistemik değerlendirme için romatoloji, göğüs hastalıkları, nöroloji gibi başka branşlardaki doktorlara yönlendirebilir. Çünkü altta yatan hastalık saptanırsa nedene yönelik tedavi üveitin tedavisinde de daha başarılı olunmasını sağlar.
Glokom göz muayenesinde standart göz muayenesine ilave olarak göme siniri OCT göz tomografisi ile görme siniri değerlendirmesi, görme alanı testi, kormea kalınlık ölçümü yapılır.
Glokom hastalığının türünün belirlenmesi için gözdeki kornea ve iris tabakaları arasındaki ön kamara açısının ölçümü ve gonyoskopi denilen özel bir muayene yöntemiyle açı muayenesi yapılarak açık açılı glokom ve kapalı açılı glokom tanısı konur, bu tanıya farklı tedaviler planlanır.
Sarı nokta hastalığı muayenesinde göz ve ayrıntılı retina muayenesine ilave olarak göz tomografisi (OCT) incelemesi yapılır. Gereken hastalarda ilave olarak OCT anjiografi ve göz anjiosu denilen florescein anjiografi incelemeleri yapılır. Sarı nokta hastalığının kuru tip sarı nokta hastalığı mı, yaş tip sarı nokta hastalığı mı olduğu değerlendirilir. Yaş tip sarı nokta hastalığı söz konusuysa göz içine anti VEGF ilaç içeren iğnelerin yapılması planlanır. Özellikle yaş tip sarı nokta hastalığı varsa hastaların muayene ve OCT ile yakın takibi, gerektiğinde enjeksiyonların tekrarı çok önemlidir.
Şeker hastalığının göz muayenesinde ayrıntılı retina muayenesine ilave olarak retina tomografisi (OCT) incelemesi yapılır. Gereken hastalarda gözdibinde şeker hastalığına bağlı kanamalar varsa göz anjiosu yani florescein anjiografisi yapılır. Bu incelemelerin sonucuna göre de tedavi planı yapılır. Sarı noktada ödem varsa göz içine anti VEGF ilaç içeren iğnelerin yapılması planlanır.
Burada kısaca anlatılan hastalıklara ek olarak diğer göz hastalıklarında da birçok farklı test kullanılarak tanı ve tedavi planı oluşturulur.
Hastanın şikayetlerine ve hastalığın özelliklerine göre farklı göz hastalıklarını tespit edebilmek için ayrıntılı göz muayenesinin yapılması ve çeşitli göz testlerinin kullanılmasını gerekir.
Üveit ve retina muayenesinde ve çocuklarda şaşılık ve gözlük muayenesinde göz bebeğini büyüten damlaların damlatılmasına gerek duyulur. Ayrıca göze müdahale edilmesi gereken durumlarda, gözyaşı kanalı açılmasında ve göz tansiyonu ölçümünde gözü uyuşturan damlalar damlatılır.
Kişinin herhangi bir göz şikayeti varsa veya devam eden başağrısı varsa göz muayenesi hemen yapılmalıdır. Ailede ciddi bir göz hastalığı varsa göz doktorunun önerisi ve söz konusu göz hastalığına tipine bağlı olarak düzenli aralıklarla göz muayenesi yapılması önerilir. Herhangi bir göz şikayeti olmayan kişilerde de bir çok göz ve sistemik hastalığın erken tanısı için düzenli göz muayenesi yapılmalıdır.
Detaylı bilgi, danışma veya randevu için hemen bizi arayabilirsiniz.
İletişim Bilgileri