
Hem episklerit hem de sklerit, gözünüzün dış katmanlarını etkileyen, kızarıklık ve iltihaplanmaya neden olan durumlardır. Ancak bu iki durum, şiddet, belirtiler, nedenler ve tedavi açısından farklılık gösterir. Her iki hastalığı anlamanıza yardımcı olacak bilgiler aşağıda özetlenmiştir.
Gözün beyaz kısmını örten ince bir şeffaf doku tabakası olan dokunun kızarıklığı ve ödemi episklerit olarak adlandırılır. Gözdeki kan damarları genişler, bu da gözünüzün açık kırmızı veya pembe görünmesine neden olur.
Genellikle hafif bir rahatsızlık olup, kendi kendine iyileşme eğilimindedir, şiddetli göz ağrısı yapmaz ve genellikle ciddi bir tıbbi müdahale gerektirmez. Episklerit genellikle yalnızca bir gözü etkiler, ancak bazen her iki gözü de etkileyebilir. Nedeni genellikle bilinmemektedir.
Episklerit, herkesi etkileyebilir. Ancak genellikle 40-60 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görülür.
Episkleritin iki türü vardır.
Basit Episklerit: En yaygın türdür, kızarıklık aniden ortaya çıkar ve genellikle 2-3 hafta içinde tedavi edilmeden kaybolur.
Nodüler Episklerit: Daha az yaygın olan bu tipte, gözün yüzeyinde küçük, kabarık bir nodül (şişlik) oluşur. Basit episklerite göre iyileşmesi daha uzun sürebilir.
Episklerit aniden başlayabilir.
Çoğu durumda, episkleritin nedeni bilinmemektedir (idiopatik). Diğer durumlarda, episklerit otoimmün hastalıklarla ilişkilendirilebilir:
Nadir de olsa bazı enfeksiyonlar episklerite neden olabilir, örneğin:
Episklerit genellikle kendi kendine sınırlanan bir durumdur ve büyük bir endişeye neden olmaz, ancak tekrarlayabilir. Bu durumda altta yatan hastalığın araştırılması gerekebilir. Nadiren komplikasyonlara yol açar.
Episkleritin nedeninin çoğu zaman bilinmemesi nedeniyle, bu durumu önlemenin kesin bir yolu yoktur.
Episklerit ve sklerit, her iki durumda gözlerinizin kırmızı olmasına neden olur. Episklerit ağrısızdır, oysa sklerit oldukça ağrılıdır. Ayrıca episklerit ışığa hassasiyete (fotofobi) neden olmaz.
Bir diğer fark, episkleritin görme kaybına yol açmaması, buna karşın, skleritin görmenize zarar verebilmesidir.
Episklerit sklerite dönüşmez, ancak skleritiniz varsa sıklıkla episkleritiniz olabilir.
Episklerit ve konjonktivit (kırmızı göz) çok benzer görünebilir, çünkü her iki durumda da gözleriniz kırmızılaşır. Kırmızı alan, episkleritte daha sınırlıdır. Konjonktivit gözlerinizin daha fazla sulanmasına ve akıntı oluşmasına neden olur. Episkleritte akıntı olmaz ve bulaşıcı değildir.
Sklerit, gözün beyaz tabakası olan sklera'nın şiddetli bir iltihaplanmasıdır. Episkleritten daha ağrılıdır ve görme kaybı da dahil olmak üzere ciddi göz komplikasyonlarına yol açabilir. Sklerit genellikle acil tıbbi müdahale gerektirir.

En yaygın nedenler otoimmün hastalıklardır, örneğin:
Nadir de olsa bazı enfeksiyonlar sklerite yol açabilir (örneğin, tüberküloz, herpes veya sifiliz). Bazı durumlarda neden bilinmemektedir.
Anterior Sklerit: Skleranın ön kısmını etkiler ve en yaygın türdür.
Posterior Sklerit: Skleranın arka kısmını etkiler ve daha derin göz ağrısına ve potansiyel olarak ciddi görme sorunlarına yol açabilir, ancak kızarıklık daha az belirgindir.
Sklerit, ciddi bir göz rahatsızlığı olup, komplikasyonları önlemek için hızlı tedavi gerektirir. Tedavi edilmezse, sklerit:
Tedavi ile çoğu hasta iyileşir, ancak düzenli kontrol önemlidir.
| Özellik | Episklerit | Sklerit |
| Ağrı | Hafif rahatsızlık, ağrı yoktur | Şiddetli, derin ağrı |
| Kızarıklık | Hafif orta derecede, sınırlı veya yaygın | Yoğun, yaygın kızarıklık |
| Işığa Hassasiyet | Yoktur | Genellikle mevcuttur |
| Görme | Görme kaybı olmaz | Tedavi edilmezse görme kaybı olabilir |
| Neden | Genellikle bilinmez, bazen otoimmün hastalıklarla ilişkilidir | Genellikle otoimmün hastalıklarla ilişkilidir |






Detaylı bilgi, danışma veya randevu için hemen bizi arayabilirsiniz.
İletişim Bilgileri