Katarakt, göz merceğinin bulanıklaşması sonucu oluşan bir göz hastalığıdır. Bu durum, kişinin giderek görüşünü bozar ve yaşla birlikte giderek daha belirgin hale gelir.
Katarakt ameliyatı, gözün en önemli ameliyatlarından biridir. Katarakt ameliyatı sırasında, bulanıklaşan doğal göz merceği çıkarılır ve yerine yapay bir lens yerleştirilir. Bu işlem, hastanın görüşünü ve yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır. Bu ameliyatın başarısında cerrahın deneyimi, ameliyat sırasında kullanılan cihaz ve malzemelerin kalitesi en önemli faktörlerdir.
Deneyimli cerrahlar, ameliyatı daha hızlı ve daha az komplikasyonla gerçekleştirebilirler. Ayrıca, ameliyat sırasında meydana gelen beklenmedik durumlarla daha iyi başa çıkabilirler. Katarakt ameliyatının başarısı, hastanın göz yapısına, sağlık durumuna ve ameliyat öncesi hazırlığına da bağlıdır. Ameliyat öncesi hastanın göz sağlığına ilişkin tüm faktörler değerlendirilerek, ameliyat planlanmalıdır.
Katarakt ameliyatı çoğu kez damla (lokal) anestezisiyle yapılır ve genellikle 10-15 dakika süren bir cerrahiyle tamamlanır. Ameliyat sonrası, hasta yaklaşık bir saat, şeffaf göz bandajı ile gözü kısmen kapatılarak dinlenmeye alınır ve daha sonra ayağa kalkabilir. Ancak, kişi tam olarak iyileşene kadar birkaç hafta boyunca dikkatli olmalıdır.
Katarakt ameliyatı sonrası görme, kişinin katarakt ameliyatı öncesi görme durumuna ve göz yapısına bağlı olarak değişebilir. Bazı insanlar, ameliyattan hemen sonra net bir görüşe sahip olabilirken, diğerleri birkaç gün veya hafta boyunca hafif bir bulanıklık hissedebilirler. Bazı kişiler, ameliyattan sonra bir süre çift görme veya ışık hassasiyeti yaşayabilirler. Ancak, bu belirtiler genellikle birkaç gün veya hafta içinde kaybolur.
Katarakt ameliyatı sonrası, kişinin hekimi tarafından belirlenen zamanlarda düzenli kontrollerinin yapılması önemlidir. Bu kontroller, kişinin iyileşme sürecini izlemek ve varsa herhangi bir sorunu erken teşhis etmek için yapılır. Kişi ameliyattan sonra koruyucu bir gözlük takmalı ve güneş ışığından veya diğer zararlı ışınlardan korunmak için uygun önlemleri almalıdır.
Katarakt ameliyatı gözün en sık yapılan ve en önemli ameliyatlarından biridir. Genellikle başarılı bir şekilde gerçekleşir, hastaların büyük çoğunluğu ameliyat sonrası hızlı bir iyileşme süreci geçirirler. Ancak her ameliyat gibi katarakt ameliyatı da potansiyel riskler içerir ve bazı hastalar ameliyat sonrası sorunlarla karşılaşabilirler.
Bu problemler sonucu düşük de olsa gözü kaybetme riski vardır. Bazı olası sorunlar şunlardır:
Enfeksiyon: Ameliyat sonrası enfeksiyon riski çok düşüktür, ancak bazen enfeksiyon gelişebilir. Enfeksiyon gelişmesini önlemek için ameliyat sırasında temizlik ve sterilizasyon koşullarına maksimum dikkat, tecrübeli cerrah ve ameliyathane ekibi, tek kullanımlık FDA onaylı malzeme ve merceklerin kullanılması, ameliyatın bitiminde göz içi antibiyotiklerin kullanımıyla bu risk minimuma indirilir. Enfeksiyon, özellikle ameliyat sonrası dönemde gözde, ağrı, kızarıklık, ve bulanık görme gibi belirtilere neden olabilir. Erken tanı konulduğunda, enfeksiyon genellikle antibiyotiklerle başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Bu nedenle ameliyat sonrası bu tür şikayetleriniz olursa vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmanız gerekir.
Göz içi basıncı artışı: Katarakt ameliyatı sonrası, göz içi basıncı artabilir. Bu durum, görmede bulanıklık, ağrı ve baş ağrısı gibi belirtilere neden olabilir. Göz içi basıncı artışı, genellikle göz damlaları veya ilaçlarla başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.
Göz içi kanaması: Katarakt cerrahisi sırasında nadir görülen bir komplikasyondur. Göz içi kanama riski, genellikle hastanın yaşına, diyabet, hipertansiyon, kan sulandırıcı ilaç kullanımı gibi diğer tıbbi durumlara bağlıdır. Ayrıca gözün yapısı da kanama riskini artırabilir. Göz içi kanaması nadir görülür, ancak görme kaybı gibi ciddi sonuçlara yol açabilir.
Geçici görme sorunları: Bazı kişiler, katarakt ameliyatı sonrası geçici görme sorunları yaşayabilirler. Bunlar arasında çift görme, ışık hassasiyeti, gece görüşünde zorluk belirtiler olabilir. Bu belirtiler, genellikle birkaç gün veya hafta içinde kendiliğinden kaybolur.
Göz kuruluğu: Katarakt ameliyatı sonrasında, bazı hastalarda göz kuruluğuna bağlı kaşıntı, yanma, batma, ve bulanık görme gibi şikayetler ortaya çıkabilir.
Yapay göz içi lens problemleri: Yapay göz içi lens yerleştirilmesi, katarakt ameliyatının en önemli kısmıdır. Nadir durumlarda, özellikle göz yapısının lens yerleştirilmesine uygun olmadığı durumlarda yapay göz içi lensi düzgün bir şekilde yerleştirilemeyebilir veya göz içinde uygun bir pozisyonda kalamayabilir. Bu durumlar, ameliyat sonrası görme sorunlarına neden olabilir ve ek cerrahi müdahale gerektirebilir.
Bu olası risklerin çoğu nadiren ortaya çıkar. Katarakt ameliyatı genellikle başarılı ve güvenli bir ameliyattır. Bununla birlikte, bu problemlerin oluşma riskini en aza indirmek için ameliyat kararı verirken katarakt ameliyatını yapacak cerrahın deneyimine, ameliyatın yapıldığı hastanenin koşullarına, kullanılan göz içi lens özelliklerine, cihaz ve malzemelerin kalitesine göre karar verilmelidir. Kişinin hayatı boyunca görmesi, yapılan ameliyatın başarısına bağlı olacaktır.
Herhangi bir ameliyatta olduğu gibi, herhangi bir sorun yaşarsanız, en kısa sürede göz hekiminizle iletişime geçmeniz önemlidir.
Genellikle ameliyat sonrası birkaç saat içinde görme netliğinde artış hissedilse de hastaların görüşü genellikle hemen düzelmez. Ameliyattan hemen sonra, gözünüzde bir miktar bulanıklık veya sislenme hissi olabilir. Bu durum doğal iyileşme sürecinin bir parçasıdır.
Birçok insan, katarakt ameliyatından bir gün sonra daha net bir görüşe sahip olsa da, tam iyileşme süreci birkaç haftalık bir süre alabilir. Ancak bazı hastaların özellikle gecikmiş katarakt ameliyatlarından sonra iyileşme süreci daha uzun olabilir ve görme netliğinin sağlanması birkaç hafta hatta bazen aylar sürebilir.
Ameliyat sonrası ilk birkaç gün içinde, gözünüzün hassas olduğunu ve aşırı aktivitelerden kaçınmanız gerektiğini unutmayın. Ayrıca, hekiminizin önerdiği şekilde, göz damlalarını ve diğer ilaçları doğru şekilde kullanarak iyileşme sürecinin hızlanmasına yardımcı olabilirsiniz.
Genellikle birinci ayın sonunda hastaların çoğu son görme düzeyine ulaşır. Bu dönemde hastaya gerekiyorsa gözlük reçetesi verilebilir. Görme beklenen düzeyde değilse, görme azlığı nedeni araştırılmalıdır.
İyileşme süreci, katarakt ameliyatının ne kadar başarılı olduğuna, katarakt ameliyatındaki gecikmeye ve kişinin göz yapısına bağlı olarak değişebilir. Örneğin, ileri yaştaki kişilerin iyileşme süreci daha uzun olabilir. Görmenin iyileşmesi kişinin genel sağlık durumuna, gözünde mevcut diğer durumlara (örneğin kornea yapısındaki bozukluklar, makula dejenerasyonu veya glokom gibi) ve kullanılan lens türüne bağlı olarak da değişebilir. Ayrıca, hastanın ameliyat öncesi gözünde problemler varsa, ameliyat sonrasında da bu problemler devam edebilir. Bununla birlikte, genellikle hastalar katarakt ameliyatından sonraki birkaç hafta veya ay içinde daha net bir görüşe sahip olurlar.
Ancak, bazı durumlarda, ameliyattan sonra görme problemleri devam edebilir. Bu durumda, mutlaka göz hekiminize başvurmanız gerekir. Gözünüzde ağrı, kızarıklık veya ışık hassasiyeti gibi belirtiler varsa veya görme problemleri devam ediyorsa, derhal hekiminize başvurunuz.
Kısacası, katarakt ameliyatı sonrası görme netliği iyileşme sürecine göre değişebilir ve her hastanın iyileşme hızı farklıdır. Bu nedenle, hekiminizin verdiği talimatlara uymak ve rutin kontrolleri takip etmek önemlidir. Ameliyat sonrası herhangi bir sorunla karşılaşırsanız, hekiminizle hemen iletişime geçmeniz gerekmektedir.
Katarakt ameliyatı sonrası bazı hastaların gözlerinde hafif bir batma hissi olabilir. Katarakt ameliyatı sırasında göz dokusu ve sinirlerindeki etkilenme, katarakt ameliyatı sonrasında gözyaşı üretiminizdeki azalma ve sonrasında kullanılan bazı antibiyotikli ve kortizonlu damlalar, göz yüzeyinde kuruma ve tahriş yaparak batmaya neden olabilir.
Göz hekiminiz batmayı azaltmak için size, özel gözyaşı damlaları veya punktum tıkacı, otolog serum gibi tedavi yöntemlerini önerebilir. Göz kuruluğu da batma, yanma hissine neden olabilir. Ameliyat sonrası kullanılan damlalar göz kuruluğunu artırabilir. Göz kuruluğunu önlemek veya tedavi etmek için hekiminizin önerdiği gözyaşı damlalarını kullanmanız önemlidir.
Özetle, katarakt ameliyatı sonrası gözde hafif bir batma hissi olması normal karşılanmalıdır. Ancak, eğer batma hissiniz şiddetliyse veya diğer belirtilerle birlikteyse, mutalak göz hekiminize başvurmanız gereklidir.
Katarakt ameliyatı sonrası kuru göz oldukça yaygın bir durumdur. Ameliyat sırasında ve sonrasında kullanılan göz damlaları, göz yüzeyinde hasar oluşması ve gözyaşı üretiminin azalması gibi nedenlerden dolayı kuru göz şikayetleri ortaya çıkabilir veya daha önceden mevcut kuru göz şikayetleri artabilir.
Kuru göz, gözde yanma, batma, kaşıntı, sulanma, bulanık görme ve göz yorgunluğu gibi belirtilerle kendini gösterir. Ameliyat öncesi kuru göz şikayetleri olan hastalarda daha önceden mevcut kuru göz belirtileri ameliyat sonrası genellikle artış gösterebilir. Bazı hastalarda ise ameliyat öncesi kuru göz şikayetleri yoktur, bu şikayetler ameliyat sonrasında belirginleşir.
Kuru göz tedavisinde aşağıdaki öneriler yardımcı olabilir:
Gözlerinizi nemli tutun: Sık sık gözlerinizi kapayarak gözlerinizi dinlendirin. Sık göz kırpmayı unutmayın ve koruyucu içermeyen yapay göz yaşı damlası kullanın.
Yeterli su için: Vücudunuzu nemli tutmak için yeterli miktarda su içmek önemlidir. Günde en az 8-10 bardak su içmek, gözlerinizin nemli kalmasına yardımcı olacaktır.
Beslenmenize dikkat edin: Bazı besinler kuru gözlerin tedavisinde yardımcı olabilir. Özellikle omega-3 içeren besinler kuru göz yakınması olan hastalarda olumlu etkiler yaratabilir. Omega-3 içeren bazı gıdalara aşağıda sıralanmıştır:
Çevresel faktörlerden korunun: Kuru göz şikayetlerinizin nedeni, dış çevresel faktörler de olabilir. Örneğin, klima, rüzgar, sigara dumanı, toz ve kirli hava gibi faktörler, gözlerinizi daha da kurutabilir. Bu nedenle, mümkünse bu faktörlerden kaçınmaya çalışın ve koruyucu gözlük kullanın.
Hekiminize danışın: Kuru gözle ilgili endişeleriniz varsa, hekiminizle konuşun. Hekiminiz size yapay göz yaşı damlası, siklosporin damla tedavisi, tıkaç tedavisi veya IPL ve lipiflow gibi teknolojik tedavi yöntemlerini önerebilir.
Katarakt ameliyatı sonrası kuru göz gelişmesi rahatsız edici olabilir ancak çoğu hastada yukarıdaki önerilerle tedavi edilebilir. Eğer belirtileriniz şiddetliyse veya tedavi önerileriyle düzelme olmazsa, hekiminizle konuşarak farklı tedavi yöntemleri hakkında bilgi alabilirsiniz.
Prof. Dr. Yonca Akova kuru göz tedavisinde damla tedavilerinin yanı sıra, punktum tıkaçları, otolog serum, IPL ve lipiflow tedavilerini de kendi göz kliniğinde uygulamaktadır.
Katarakt ameliyatı sonrası gözde parlama veya haleli görme, bazı hastalarda görülen bir yan etkidir. Gözdeki bu parlama genellikle ışık kaynaklarından yansıyan ışığın göz içinde saçılmasından kaynaklanır. Bu parlama, ameliyat sonrası ilk birkaç gün daha belirgin olabilir.
Parlama genellikle geçicidir ve ameliyat sonrası birkaç hafta içinde kendiliğinden azalabilir. Ancak bazı hastalarda bu şikayet daha uzun sürebilir. Özellikle kornea yüzeyi düzensizliği veya dikliği olan hastalar, lazer ameliyatı geçirmiş kişiler veya göz bebeği büyük olan kişilerde bu şikayetler daha sık görülür.
Gözdeki parlama hissi, özellikle gece sürüşü sırasında veya parlak ışıklı ortamlarda rahatsız edici olabilir. Bu nedenle, hekiminiz tarafından önerilen koruyucu gözlükleri kullanmak ve ışık kaynaklarına doğrudan bakmaktan kaçınmak parlama hissini azaltabilir.
Eğer ameliyat sonrası parlama hissi çok şiddetli veya uzun süreliyse, hekiminizle görüşmeniz ve muhtemel tedavi seçeneklerini değerlendirmeniz önemlidir. Bu tedavi seçenekleri arasında göz damlaları ve yansımayı azaltıcı gözlükler yer alabilir.
Katarakt ameliyatı sonrası gözün saydam kornea tabakasında bir miktar ödem ve inflamasyon oluşması normal bir durumdur. Katarakt ameliyatı sonrası kornea ödemi genellikle birkaç gün veya hafta içinde kendiliğinden düzelen geçici bir durumdur.
Katarakt ameliyatı sonrası kornea ödemi, gözdeki inflamasyonu ve ödemi azaltmak için çeşitli göz damlaları ve/veya ilaçlar kullanılır. Ödem genellikle birkaç gün içinde azalmaya başlar ve birkaç hafta içinde tamamen ortadan kalkar.
Katarakt ameliyatı öncesinde kişinin kornea endotel hücreleri yeterli değilse veya ameliyat sırasında (örneğin çok sert katarakt yapısına bağlı olarak) çok kayıp olmuşsa korneada ödem kalıcı olabilir. Bu durumda gözde kornea tabakasında bulanıklıklık, görme kaybı ve ağrı oluşabilir. Bu durumun tedavisinde kornea nakli veya endotel hücre tabakası nakli gerekir.
Bu nedenle kornea endotel hücrelerinin ameliyat öncesi speküler mikroskop cihazıyla değerlendirilmesi ve ameliyat sırasında bu hücrelerin korunması çok önemlidir. Bu amaçla:
Ameliyat sırasında cerrahın deneyimi ve kullanılan merceğin kalitesinin yanı sıra kullanılan kullanılan fako cihazının ve malzemelerin kalitesi de ameliyatın başarısı için çok önemlidir. Maliyet ön planda tutularak ucuz viskoelastik madde, malzeme ve mercek kullanımı ameliyatlarda kornea ödemi ve diğer riskleri arttırabilir.
Prof. Dr. Yonca Akova 20.000 ‘nin üzerinde ameliyat deneyiminin yanı sıra tüm cerrahileri işlemlerinde yeni nesil akıllı fako cihazları, FDA onaylı göz içi lensler, orijinal viskoelastik ve diğer malzemeleri kullanarak ameliyatlarını yapmakta, bu sayede korneanın korunmasını sağlamaya azami özen göstermektedir.
Katarakt sertleştiğinde, ameliyat sırasında lensin ultrason enerjisiyle parçalanması çok daha zor hale gelir. Bu, kataraktın daha zor temizlenmesine, daha fazla manipülasyona, ameliyatın daha uzun sürmesine ve daha fazla doku hasarına neden olabilir.
Endotel hücreleri, gözün arka yüzeyindeki kornea dokusunun içinde bulunan hücrelerdir. Katarakt ameliyatı sırasında, endotel hücreleri de etkilenebilir. Özellikle sert kataraktlarda, kataraktı parçalamak için daha fazla ultrason enerjisi kullanımı endotel hücrelerinde hasara neden olabilir ve kornea ödemine neden olabilir. Korneanın hasar görmesi, görüşü bozabilir ve diğer göz problemlerine neden olabilir.
Katarakt ameliyatı sonrası dönemde, iyileşme süreci için dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar vardır. Bunlar aşağıda sıralanmıştır:
Katarakt ameliyatı sonrasında, gözlük kullanmanız gerekip gerekmediği, ameliyat öncesi yapılan ölçüm ve muayenelere, gözünüzün durumuna ve ameliyatınızın türüne bağlıdır. Katarakt ameliyatı ile doğal göz merceğinin yerine bir yapay lens yerleştirilir. Yapay lens, gözün odaklanma yeteneğini düzeltir ve görme kalitesini iyileştirir.
Katarakt ameliyatı sırasında göze yerleştirilecek mercek ölçümleri ameliyat öncesinde optik biometri adı verilen özel cihazlarla yapılır. Kliniğimizde bu ölçümler çok hassas ölçüm sağlayan Zeiss İOL Master 700 ile yapılmaktadır. Bu cihazla gözünüze ameliyatta yerleştirilecek merceğin numarası ölçülür, ayrıca astigmat düzeltme gerekip gerekmediği, trifokal göz içi merceği için göz yapınızın uygun olmadığı değerlendirilir. Bu ölçümler oldukça hassasdır, çoğu hastada ameliyat sonrası sıfır görme kusuruna yakın, -0.50 ve +0.50 aralığında sonuç alınmasını sağlar.
Bununla birlikte, katarakt ameliyatı sonrası bir süre, göz yapılarında ödem olabilir. Bu durum, odaklanma yeteneğinizi etkileyebilir ve ameliyat sonrası görüşünüzü bulanıklaştırabilir. Göz doktorunuz genellikle ameliyattan birkaç hafta sonra görme sorunlarınızın ne kadar düzeldiğine ve gözlük kullanımının gerekip gerekmediğine karar verecektir.
Katarakt ameliyatı sonrasında gözlük kullanmanız gerekip gerekmediği, yapay lens seçimine ve gözünüzün durumuna bağlıdır. Yapay lens seçiminiz, gözünüzün refraktif hatası (yani miyop, hipermetrop veya astigmatizma) ve ameliyat öncesinde sahip olduğunuz gözlük reçetesi gibi faktörlere bağlıdır.
Tek odaklı mercek kullanılan durumlarda yakın okuma için gözlük kullanmanız gerekebilir. Astigmatı olan hastalarda astigmatı düzeltici torik lens adı verilen mercekler tercih edilmelidir. Aksi takdirde tek odaklı mercek takıldığında, hasta uzak içinde astigmatlı gözlük kullanmak zorunda kalır. Halk arasında akıllı lens denilen uzak, orta ve yakın mesafede görüş sağlayan trifokal üç odaklı mercekler tercih edildiğinde ise uzak, orta mesafe ve yakını gözlüksüz görmek mümkün olur. Bu merceklerin de astigmatı düzeltebilen modelleri vardır.
Prof. Dr. Yonca Akova hem trifokal, hem EDOF, hem de torik lensler konusunda ülkemizin en önde gelen cerrahlarından olup, her yıl yurt içi ve yurtdışında çok sayıda konferans ve konuşmalarla bu konularda meslekdaşlarını eğitmektedir.
Detaylı bilgi, danışma veya randevu için hemen bizi arayabilirsiniz.
İletişim Bilgileri